Sultanahmed Cami’nin Yapımı Caminin inşası ve tamamlanış tarihleri

SULTANAHMET CAMİNİN YAPIMI

Sultanahmet Caminin inşası ve tamamlanış tarihleri

(Miladi 08 Ekim 1609) Perşembe Hicri 09 Receb 1018 Temel kazılmaya başlandı.

Osmanlı usulü büyük bir tören düzenlendi. Bütün devlet erkânı yıkımlarla açılan boşluk arazide toplandılar. Padişah için de, çalışmaları gelip her zaman seyretmesi için bir köşk kurulmuştu. Çevre kalabalıkla doluydu. Dönemin bütün ünlü mimarları, “bel külünk, zembil ve ölçekleri ile” hazırdılar. Önce mimarbaşı Mehmet Ağanın planına göre, dört duvarın, mihrab’ın, sütunların, mahfel ve minarelerin yerleri tespit edildi. Sonra temel kazımına geçildiğinde, önce Şeyhülislam Mevlana Mehmet Efendi, sonra halkın güvenine sahip Şeyh Mahmut Efendi (Aziz Mahmut Hüdayi) daha sonra Vezir-i Azam Davut Paşa, daha sonra öteki vezirler kadı askerler ve sıra ile Osmanlı protokolüne göre öteki rütbeliler ve ulema, ellerine kazma alıp birçok dualarla, önce, yol olacak yerleri kazdılar. En sonra Padişah, seyir köşkünden indi, yoruluncaya kadar kazı yaptı. El açıp Allah’a yakararak, “Ahmet kulunun hizmetidir, kabul eyle!” diye dua ettiğini yazıyor. Tören yerinde, o perşembe günü sayısız kurbanlar kesildi. Yoksullara ziyafet çekildi. İhsanlar ve hediyeler verildi. Onu izleyerek de, bir gün yeniçeriler bir gün sipahiler yani atlılar olmak üzere, askerler, gelip ücretsiz çalıştı. Padişah onlara her gün ziyafetler çekti. Temel kazma işi bir aydan fazla sürdü.

(Miladi Aralık 1609 sonu) Hicri Şevval 1018 başları Temele ahşap kazıklar çakıldı.

Açılan temeller için çevre duvarı altına, rutubetten etkilenmeyen ve toprakta çürümeyen ağaç kazıklar yaptırıldı ve bunlar ağır araçlarla çekilip birbirine bağlanarak, çukurlar içine çakıldı.

(Miladi 04 Ocak 1610) Pazartesi Hicri 08 Şevval 1018

Temel taşlarının yerlerine konulması, temel atıldı.Sultan Ahmed Camiinin yapımına temel atılmasına başlanması şevval ayı 1018 tarihidir. Bütün protokol o alanda toplandı. Taş yontucular, her bir ulu kişi için bir temel taşı hazırlamışlardı. Temel çukurlarına inerek, sıra ile önce Şeyhülislam, sonra vezirler, bütün ileri gelenler dualarla o taşları mihrabın temellerine yerleştirdiler. Böylece, “dağlar gibi sarsılmaz duvarlar’ın temelleri atılmış ve inşaat başlamış oluyordu. Halk dağılıp ortalık boşalınca, Padişah geldi. Gümüş halkalardan ve ibrişim, yani ipek ipliklerden yapılma bir kemerin içinden birkaç mücevheri alarak mihrabın temeline yerleştirdi. Bina emiri olan Kalender Efendi’ye kızıl altunlar verdi. “Padişahın ihsan denizi dalgalanmıştı” Şeyhülislama halkın sevdiği Şeyh Mahmut Efendiye, vezirlere, kadı askerlere, beylerbeyine, ulemaya, ağalara, beylere ve inşaat mutemedlerine, yüzlerce hil'atler giydirdi. Sayılamayacak kadar kurban kesildi. Ustalar ve işçilerden başka gelen geçen tüm yoksullara hem ziyafetler çekildi, hem sadakalar verildi. Herkesin gönlü alındı. Ortalık bayram yeri halindeydi. Padişaha dualar ediliyor ve şairler yapıma ebcet hesabıyla tarihler düşürüyorlardı.

(Miladi 07 Ekim 1616) Cuma akşamı Hicri 27 Ramazan 1025 İbadete açılış tarihi (7 Ekimi 8 Ekime bağlayan gece)

(Bu Sultan Ahmed Caminin bitirilişi) bir mescid ki, onun tesisi, bitirilişi Ramazan ayının bin yirmi beşi’dir. (H.1025) (Sultan Ahmed Camii), Celil olan (Yüce Allah’ın) inayetiyle bin yirmi beşte tamamlandı. (H.1025).(Sultan Ahmed Camiinde), Kadir gecesinde namaz kılsınlar diye açılış kadir gecesinde yapılmıştır.

(H.1025) (Miladi 09 Haziran 1617) Cuma Hicri 04 Cemaziye’l ahır 1026 Kubbe tamamlanmış ve kilitlenecek duruma gelindiği için ziyafetler verilmiş.

Osmanlıya göre de bu olay görkemli bir ziyafet demekti. Camii avlusuna otağlar kurulmuş, Padişah çadırına saraydan tahtı da getirilmişti. Avludaki yemekten sonra ileri gelenler saraya çağrılmış, hil-atlerini giymişler, sonra Padişahın önüne düşerek onu otağ-ı hümayunun önüne getirmişlerdi. Orada önce Sadrazam Halil Paşa sonra vezirler, sonra sıradaki öbürleri, Padişahın eteğini öperek, tebriklerini sundular. O törende 1000 kadar hilat ve soft giydirildi. Camide kılınan ilk namaz da ise bütün cemaate mercan tesbihler armağan edildi. Görevliler bu değerli tespihleri namaza oturmuş olan herkesin dizi üzerine bırakmak suretiyle dağıtıyordu. Mercanlar bitince 'kelembek tespihlere’geçildi. Orhan Şaik Gökyay Kalembek’in Hint Okyanusundan çıkan keskin ve güzel kokulu sandal ağacından yapıldığı bilgisi veriyor. Cemaate bu armağanlardan sonra, mabedin kendisine gelen hediyeler, çevreyi donatmaya başladı. Sedefli rahlelere yüzlerce Kur’an yerleştirildi. O zamana kadar yapılmış olan camilerin hiç birine, bu kadar çok sayıda bu kadar güzel, yani iyi hattan çıkmış, altınlı, çiçekli, boyalı desenli kitap konulmamıştı. Evliya çelebimizin verdiği bilgilere göre 'Sultanahmet han ecdadından beri ne kadar zi kıymet ibret numa cevahir makulesi hedaya var ise cümlesini' camiye astırmış ve 'cemii düvelden nice hediyeler gelip ve cemi diyarın marifet erbabının ihsan etmesiyle birer ibret nüma eşya getirdiklerinde camii yi tezyin etmişlerdi.

(Miladi 21 Kasım 1617) Salı Hicri 22 Zilkade 1026 Sultan I. Ahmed’in vefatı

(Miladi Kasım 1617 sonu) Hicri 1026 Zilkade sonu İnşaat ve muhasebe defterlerinin Sultan I. Mustafa tarafından imzalanarak kapatılması.